Azerbaycan Milletvekili ,“Bakü’nün Kafkas İslam Ordusu tarafından kurtarılması, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin temellerini attı
Azerbaycan Milletvekili ,“Bakü’nün Kafkas İslam Ordusu tarafından kurtarılması, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin temellerini attı.
Azerbaycan Parlamentosu Ekonomi Politikası, Sanayi ve Girişimcilik Komisyonu üyesi Milletvekili Meşhur Memmedov, Azerbaycan Temsilcimiz Ülker Piriyeva ‘ya verdiği açıklamada “Bakü’nün Kafkas İslam Ordusu tarafından kurtarılması, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin temellerini attı» diye – tarihe not düştü.
Bu yıl Bakü’nün Bolşevik-Taşnak güçlerinden kurtuluşunun 103. yıldönümü. Evet, 103 yıl önce elde edilen bu zafer, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti tarihine şerefle yazılmıştır. Bakü’nün Kafkas İslam Ordusu tarafından Bolşevik-Taşnak işgalinden kurtarılması, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin simgesi oldu.
Tarihe kısaca bir göz atalım – 28 Mayıs 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulduğunda Bakü o dönemde yabancıların elindeydi. Böylece Osmanlı devleti, 4 Haziran’da Batum’da imzalanan anlaşma ile Azerbaycan’a yardım etmeyi taahhüt etmiştir. Cumhuriyetin talebi üzerine Osmanlı Harbiye Nazırı Envar Paşa’nın kardeşi Nuru Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu adlı silahlı bir kuvvet Azerbaycan’a doğru yola çıktı.
Aynı zamanda, Azerbaycan bağımsızlığını kazandığında bizi ilk tanıyanın Türkiye olduğunu da unutmayalım. Elbette bu bir kardeşlik örneğiydi.
Böylece Azerbaycan devleti bu olaylara saygının bir göstergesi olarak 2018 yılında Bakü’nün kurtuluşunun yüzüncü yılını Özgürlük Meydanı’nda büyük bir geçit töreniyle kutladı.
Evet, bugün Türkiye-Azerbaycan ilişkileri en üst düzeyde. Devlet başkanı yaptığı konuşmalarda bunu defalarca vurgulayarak, dünyada iki ülkenin birbirine bu kadar yakın, bu kadar destekleyici olduğu başka bir örnek olmadığını kaydetti.
Bir yıl önce Azerbaycan savaşa gitti ve yaklaşık 30 yıldır Ermeni işgali altında olan topraklarını kurtardı. Bu şanlı zaferde kuşkusuz Türkiye liderinin ve Türkiye halkının desteğinin önemli bir rolü olmuştur. Azerbaycan’da vatanını seven herkes onu takdir ediyor ve minnetle anıyor.
Türkiye, savaşımızın ilk saatlerinden itibaren Azerbaycan’ın yanında yer aldı. Zaferimizde önemli rol oynayan bu siyasi ve manevi destek, her Azerbaycan vatandaşını gururlandırmaktadır.
Bu desteğin karşılığı olarak Büyük Vatan Savaşı sırasında başkentimiz, şehirlerimiz ve yerleşim yerlerimiz bir milletin, iki devletin sembolü olarak Azerbaycan ve Türkiye bayraklarıyla süslenmiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’den büyük bir heyet, asker ve subayların 10 Aralık 2020 Zafer Geçit Törenine katılımının bir kez daha bütün dünyaya birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi gösterdiğini belirtmek isterim. Tüm bunların devamı olarak, Cumhurbaşkanları sayın İlham Aliyev ve sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan Şuşa Beyannamesi ilişkileri yeni bir boyuta taşıdı.
Bu tarihi beyanname, köklü kardeşliğimizin ebedi olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Biz birlikte güçlüyüz!
Ayrıca birkaç gün önce Laçın bölgesinde Azerbaycan ve Türkiye özel kuvvetlerinin ortak taktik eğitimi düzenlendi. Bu elbette halklarımızın ve ordularımızın silah kardeşliğinin en yeni örneğidir.
Kuşkusuz bu tatbikatlar, gücümüzden ve dostluğumuzdan endişe duyan ülkelerde açık bir şekilde hoş karşılanmadı ve tartışma devam ediyor. Bugün Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin en üst seviyesi, Ulu Önder Haydar Aliyev’in “Bir millet, iki devlet” sözlerini yeterince yansıtmakta ve Azerbaycan-Türkiye birliğinin sarsılmaz ve ebedi olduğunu göstermektedir.
Devletimiz ve milletimiz, 103 yıl önce Türkiye devletinin desteğiyle kazanılan bu zafer gününü her yıl saygı ve gururla kutluyor. Zamanla yüzyıllar geçtikçe dünyaya örnek olan bu kardeşlik örneği daha da güçlenecek ve tüm dünya Türkiye-Azerbaycan birlik ve kardeşliğinin gücüne ve sadakatine şahit olacaktır. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan dostluk ve kardeşliği!